Düşüncelerimiz ve Çekim yasası

duygu-dusunce-hayat-ucgeni-dusuncelerimiz

Duygu-Düşünce-Hayat Üçgeni

Düşüncelerimiz, duygularımız ve hayatımız.

Bunları bir üçgen şeklinde düşünelim.

Bu üçgenin bir köşesini aşağı indirirsek diğer iki köşe de istesek de istemesek de onu takip ederek aşağı iniyor.

Mesala, hayatımıza bakıp, ne kadar sıkıcı olduğunu düşünürsek, duygularımız da bu düşünceyi takip ediyor ve his olarak can sıkkınlığı hissediyoruz.

Tabii ki hayatımız gerçekten monoton ve sıkıcıysa, bu hem duygularımızda hem de düşüncemizde düşüşe sebep oluyor.

Çekim yasasına göre hayatı asıl etkileyen ve düşüşü sağlayan şey, duygularımız.

Can sıkkınlığı hissi ve yaydığımız canı sıkkın enerji, hayatımızda daha da çok can sıkıcı olayların çekimi ile kendini gösteriyor ve üçgenin hayat tarafını da aşağı düşürüyor.

Düşüncelerimiz bu düşüşde önemli ama sadece duygularımızı etkileyebildiği derecede önemli.

Diyelim ki düşünce olarak, ‘hayatım çok sıkıcı’ diye düşünürken, aslında içten içe his olarak, huzur ve rahatlık hissediyoruz.

Böyle bir durumda, çekim yasasına göre hayatımızda daha çok huzurlu, rahat edeceğiniz olaylar,  insanlar ve ortamlar olacaktır, düşüncemizdeki gibi sıkıcı olaylar, insanlar ve ortamlar değil.

Ama şu da bir gerçek ki, düşüncelerimiz bizim en kolay  bakıp değiştirebileceğimiz şeyler ve Duygu-Düşünce-Hayat üçgeninde en kolay kontrol altına alabileceğimiz köşe.

Bu sebeple, çekim yasasını öğrenirken ve kullanırken ilk bakmamız gereken yer de bu köşe.

İlk bakılacak şey, ‘düşüncelerimiz pozitif mi negatif mi?’

Hayatta istediğimiz her şeye ulaşmaya çalışırken, yapmamız gereken ilk şey pozitif düşünmek ve ikincisi de negatif düşünceler üzerinde çalışıp onları en kısa zamanda pozitife çevirmeye çalışmak.

Unutma ki, benzer şeyler, benzer şeyleri çekiyor. Aynı tencerenin yuvarlanıp kapağını bulması gibi.

Bize hayatta olumsuz olay, insan ve ortamları çeken olumsuz düşüncelerimizi değiştirmek için ilk yapmamız gereken de  ‘karar vermek’ ve ‘niyet etmek’.

Sen de hemen şimdi karar ver ve niyet et:

  • İnsanlara, olaylara, ortamlara ve koşullara olumlu  bakmaya,
  • Olumlu düşünmeye,
  • Negatif düşüncelere karşı tetikte olmaya ve fark eder etmez üzerlerinde çalışıp, pozitife çevirmeye,
  • Ve bunları yaparken kendine anlayışlı olmaya.

Unutma, bazı negatif düşünceler yılların alışkanlığı ile oluşmuş. Bazıları da taa çocukluktan, ailemizden geliyor.

Ümitsizliğe kapılmadan, kendine de anlayışlı ve sevgi dolu davran ve arada sürçmeler olsa da sabırla olumlu düşünmeye devam et.

**********************************************************

Sıradaki okuma sayfaları:

Duygularımız

Funda Teyze’nin EN Sevilen 10 Makalesi

Mesaj gönder!